30 Eylül 2014 Salı

Evrim Teorisi ve Tanrı İnancı


Evrim teorisi; Darwin’in bu teoriyi şekillendirdiği dönemde, ilahi yaratılışın karşısında sözde bilimsel bir temele sahip bir teori olarak ortaya çıkmıştı. Darwin gibi sadece yüzeysel olarak araştırma yapan bir kişinin, canlılardaki organize yapılanmayı o dönemdeki teknoloji ile keşfedebilmesi söz konusu değildi. Evrimciler, yıllarca çeşitli sahte deliller ve rekonstrüksyon (yeniden yapılandırma) yöntemleri ile sözde ara geçiş formu üretmeye çalışsalarda, geçen yıllar onların sahte delillerini ortaya çıkardı. Ortaya çıkan bu sahte delillerin ardından bu sefer Tanrı yani sonsuz akıl sahibi, herşeyi planlı ve bilinçli bir şekilde yaratan Tanrı inancını sözde evrimsel düşünce ile birlikte yürütmeye çalıştılar. Yani Tanrı’nın canlılığı sözde evrimsel süreç ile yarattığı düşüncesini empoze etmeye çalıştılar.




Bir kısım din adamları, Tanrı’nın canlıları evrimsel bir aşama ile yaratabilecekleri kanaatine vardırlar. Ancak onların bu kanaati ne Tanrı’nın göndermiş olduğu kutsal metinlere dayanmaktaydı, ne de canlılık tarihindeki ilerlemeye. Fosil kayıtlarını, amberleri ve diğer bulguları incelediğimizde, canlıların milyonlarca yıl boyunca en ufak bir değişikliğe uğramadan kendi DNA’larnı koruyarak geldiğini bizlere gösterdiler. Şimdi Tanrı inancının yani İslam’i terminolojide Yüce Allah’ın yaratmasının, evrim teorisi ile bağdaşmadığını maddeler halinde inceleyelim:


Tanrı’nın, Canlılığı Evrim ile Yaratmadığının Paleontolojik Delilleri


Paleontolojik deliller ile bir canlının evrimsel aşamalar ile değişiklik gösterip göstermediğini görebiliriz. Yeryüzü katmanları altında keşfedilen yaklaşık 250 milyondan fazla fosil içerisinde ara tür fosilinin bulunmadığını göstermektedir.


Ara form Hakkında Önemli Detaylar


Ara form bir canlının yarı gelişmiş yarı gelişmemiş hali değildir. Bu canlıların zaten ara fosillerine rastlamazsınız. Ara formlar iki canlı türü arasında var olan başka bir türü temsil eder. Bu türler zaten hiç bir zaman var olmamıştır. Yani “1” isimli canlıdan “3” isimli canlıya sözde evrimsel aşamalar ile geçerken, “1.1” , “1.5” , “2.4” gibi ara noktadaki canlılar zaten hiç yoktur. İşte sözde rekonstrüksiyonlar yöntemi ile üretilen sahte deliller bunlardır. Bu canlılar olmamasına rağmen sözde ara formlarını üreterek evrime delil gibi gösterirler. Kısacası “1” veya “3” isimli canlı hep “1” veya “3” olarak kendisini DNA’sındaki bilgiyi muhafaza ederek soyunu devam ettirmiştir. Bulunan tüm fosillerde hep ilk olarak var olan veya soyu tükenmiş ve tastamam canlı formlarıdır. Ara form delili bulunamaktadır.


Tanrı ve Ara Form


Eğer Tanrı canlıları sözde evrimsel süreç ile yaratmak isteseydi bunu yapardı. Bunu engel çıkacak bir güç yoktur zaten. Ancak rastlanılan tüm bulgu ve keşifler, canlıların hep kendi formlarını koruduklarını göstermektedir.


değişmemiş fosil Resimde görmüş olduğunuz Çıyan fosili 50 milyon yıl öncesine aittir ve Polonya’da bulunmuştur.


Tanrı’nın Evrim Olmadan Yaratması Nasıl Gerçekleşti?


Yüce ve bir olan Tanrı, ilk başta tüm evrenin başlangıcını BIG BANG ile sıfır hacim ve sıfır zamanda gerçekleştirerek günümüze kadar gelecek olan süreci başlattı. BIG BANG süreci aslında bir patlama olarak adlandırılsa da aslında her şeyin zamanla belirli bir düzene gireceği bir sürecin başlangıcıdır. Bu aşamalar ile birlikte galaksiler, yıldızlar ve gezegenler; 100 milyonlarca yıl içerisinde yerli yerince düzenlendikten sonra, dünya Kutsal Kitap’larda ifade edildiğine göre 6 devirde düzene konuldu. Dünyanın soğuması, karaların yerleşmesi, gaz ve toz kaplı olan dünyanın görünürlüğe kavuşması bu 6 devrin devamıdır. Daha sonra tek hücreliler, kendi mükemmel kompleksliğinde bir anda oluştu.


Bu noktada evrim teorisini savunanlar bilimsel anlamında karşı çıkmaktadırlar. Çünkü her şeyin determinist yani sebepler bağlantıda açıklanması bilimsel açıdan önemlidir. Ancak sebepler insanlar içindir ve insanların dünya üzerindeki imtihanı, yani eğitim ve ahlakının gelişmesi için yaratılmıştır. Tabi ki farklı inanışlarda farklı ritüeller mevcuttur ancak Yüce Yaratıcı Tanrı’nın yaratmasını açıklarken bu tarz ritüeller göz ardı edilmelidir. Tanrı’nın yaratması bir ritüel değildir. Nasıl ki BIG BANG gibi bir patlamadan bir düzen oluşuyorsa, canlılığında bir anda canlılık sahibi olmasına şaşırmamak gerekir.


Bu şekilde çeşitli canlı filumları, çeşitli dönemlerde bir anda Yüce Tanrı tarafından yaratıldılar. Bu canlıların kiminin soyu tükendi, kimi ise canlılığını halen devam ettirmektedir.


İnsan ise Yüce Tanrı’nın son Kutsal Kitabı Kuran-ı Kerim’de de olduğu gibi, Yüce Tanrı tarafından önce cıvık çamurdan insan bedeni şekil kazandı. Daha sonra Yüce Tanrı’nın “Ol” demesi ile ilk insan canlılığını kazanmış oldu. Burada “Ol” ifadesi davranışsal bir ifadedir. Yüce Allah’ın fiziki anlamda yaratma işlemini gerçekleştirmesi söz konusu değildir.


Sonuç


Evrim hakkında.com olarak; bu yazımızda sizlere aslında gerçek gibi kabul edilen evrim teorisinin, bilimsel anlamda nasıl kabul edilemeyeceğini, Yüce Tanrı’nın her şeyi evrim olmadan nasıl yarattığını çeşitli yöntemler ile açıkladık. Evrim Teorisi hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz burayı tıklamanız yeterli olacaktır. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere…


 



Evrim Teorisi ve Tanrı İnancı
evrim tanrıyı reddeder mi, evrim teorisi allah, evrim teorisi felsefe ve tanrı, evrim teorisi ve tanrı, tanrı evrim ve kuran, tanrı evrim ve kuran üzerine

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder